28 Mayıs 2009 Perşembe

Kansere Karşı Motorlu Mücadele


Kansere karşı bilinçlendirme projesi kapsamında “ Hayata Tutunmak” Çernobiller olmasın genç hayatlar solmasın sloganıyla Edirne’den- Artvin’e bisiklet yolculuğunu yaparak konferanslar vererek kansere karşı mücadelelerini anlatıyorlar.
changeTarget(document.getElementById("news_content"))
Mustafa Canıtez, Orhan Kul, Murat Ceylan, Doğan Ceylan, Filiz Alaylı, Burak Özcan, İlknur Arslan ve Ulaş Porsuk’tan oluşan gönüllüler Edirne’den-Artvin’e kadar bisikletleriyle pedal çevirerek 2900 km’lik yolu kat ederek Hopa’ya gelerek bir de konferans verdiler.
Kansere karşı bilinçlendirme proje kapsamında kanserle mücadele edilerek" hayata tutunmak" için elele verelim, Çernobiller olmasın, genç hayatlar solmasın onun için buradayız diyen gönüller, Hopa ilçesinde belediye toplantı salonunda konferans verdiler.
Gönüllüler ekibinden Murat Ceylan tarafından verilen konferansta Doğu Karadeniz’de kanser vakalarının çok görülmesinin birinci baş nedeni Çernobil olduğunu ifade etti. Proje hakkında bilgi vererek özetle şunları söyledi.
" Başkanlığını kanseri yenmiş iyileşerek, hayata tutunmuş eski bir kanser hastasının yürüttüğü proje 8 kişilik gönüllü bir ekipten oluşmaktadır. Bisikletlerimizle beraber Edirne’den Artvin’ e olan Karadeniz’i sahil şeridinde yaklaşık 33 günlük yolculukla tamamlayacak olan ekibimiz, 18 noktada gönüllülerin destekleri ile kanseri erken tanı sunumu ve seminerleri gerçekleştiriyoruz. 26 Nisan’da başlayan ve 29 Mayıs’ta sona erecek olan bu bisiklet yolculuğumuzun amacı Kanser hastalığının Çernobil faciasından sonra %40 oranında artmış olduğu Karadeniz bölgesi halkını kanser türleri, tedavi şekilleri, erken tanı, hasta hakları ve Çernobil etkileri hakkında bilgilendirmek ve bilinçlendirmektir.
Çernobil’de 1986 yılında yaşanan nükleer kazanın ardından ülkemiz ve özellikle Karadeniz bölgesi yoğun biçimde radyasyon etkisi altında kalmıştır. Dönemin sağlıkçıları, bilim insanları tarafından 15 yıl sonra Doğu Karadeniz’de yoğun miktarda kanser vakalarının görüleceği açıklamış, ancak konuyla ilgili o günden bu yana verimli bir çalışma yapılmamıştır. İngiltere gibi, yayılan radyasyon bulutlarından etki altında kalan ülkelerde, halen düzenli ölçümler yapılırken, ülkemiz de bu konuda halen yetersiz ve hareketsizlik söz konusudur. Bu sessizliğe bir ses olabilmek, kamuoyunda ve özellikle Karadeniz bölgesinde, kanser gerçeği hakkında bilinç oluşturmak, hastalıkla mücadele imkânları ve hasta hakları konusunda bilinçli olmak zorundayız. Kanserden artık korkmamalıyız. Bu illet hastalık Karadeniz bölgesinde her geçen gün nasıl artıyorsa, bizde mücadelemizi her geçen gün artırmalıyız. Kansere yakalanan bir kişi "ben artık öleceğim" düşüncesini kafasından hemen atıp hayata daha sımsıkı tutunmak için çabasını ve mücadelesini sürdürmesidir." dedi.
Bu sunumdan sonra gönüllüler kendi projelerini yansıyan tişörtlerini destek amaçlı cüzi rakamlarla satış yaptılar.
Gönüllüler, daha sonra ilçeden bisikletleriyle ayrıldılar.
Kaynak:http://www.artvinrehberim.com

Artvin Halk Eğitimi Merkezi yılsonu sergisini açıyor


Artvin Halk Eğitimi Merkezi yılsonu sergisine görkemli hazırlanıyor. Halk Eğitim Merkezi tarafından 2008- 2009 Öğretim yılında açılan el sanatları kurslarında üretilen elemeği göz nuru el işleri Artvin halkın beğenisine sunulacak.
changeTarget(document.getElementById("news_content"))
HEM yılsonu sergisi 28 Mayıs Perşembe (bugün) saat 15.30 Artvin Halk Eğitim Merkezi konferans salonunda törenle açılacak. Konu hakkında HEM Müdürü Efraim Ülker şunları kaydetti:"Sergimizin açılışı için kurum içinde kurs öğretmenleri ve kursiyerlerimizin özel gayretleriyle hazırlanmaya çalışılıyor. Bir yılın emeklerinin görsel sunumuyla yorgunluklarını atacaklar. Artvin halkının sergimize özel ilgi göstermelerini istiyorum. Halkımız sergiyi ilgiyle gezerek göz nuru el işlerin Artvin hanımlarının yetenekli ellerinden çıktığın görecektir. Sergide makine nakışları, ev mefruşatı, biçki-dikiş kurslarında yapılan bütün ürünler sergilenecektir. Ayrıca 2008–2009 öğretim yılında kurslarımıza katılan kursiyerlerimize sertifika töreni düzenlenecektir. İlk tören Gazi İlköğretim konferans salonunda protokolün katılımıyla sergi programı yapılacak. Ardından kurumumuzun Halk Eğitimi Merkezinin Halk Oyunları Topluluğu Artvin yöresinin oyunlarını oynayacak ve ardından Halk Eğitimi Merkezine gidilerek serginin kurdelesin törenle kesilecek. Üç gün açık kalacak sergiye, bütün halkımızı davet ediyorum." açıklamasında bulundu.


Kontör dolandırıcılarına dikkat!


Emniyet Müdürlüğünün uyarı mesajlarının ardından ortalıklarda pek görünmeyen kontör dolandırıcıları yeniden iş başında…
changeTarget(document.getElementById("news_content"))
Pek çok numaradan arayarak ya da mesaj atarak halkı korkutup kontör isteyen dolandırıcılar Emniyet Genel Müdürlüğünün uyarı mesajlarından sonra tekrar ortaya çıkarak vatandaşları çeşitli korkutmalarla kontör dolandırıcılığına devam ediyor.

Uyanık davranan muhtar ‘tongaya’ düşmedi
Son günlerde ortaya çıkan dolandırıcılar Şavşat’ta bazı vatandaşları arayarak çeşitli korkutmalar ile kontör talebinde bulundu. Son olarak Şavşat Yeni Köy Mahalle Muhtarını arayarak kontör isteyen dolandırıcı umduğunu bulamadı.

25 Mayıs günü Yeniköy Mahalle muhtarını cep telefonundan arayan dolandırıcı, kendisini Emniyet Müdürlüğünden başkomiser olarak tanıtarak muhtarın ev iş ve cep telefonunu, kimlik bilgilerini söyleyerek kriminal araştırmalar sonucu bu bilgileri elde ettiklerini, telefondan yurt dışı aramalar yaptığını bundan dolayı telefonun devamlı dinlendiğini söyledi. Yaptıkları araştırmalarda kendisinin temiz biri olduğunu bildiklerini ama telefondan da yurt dışı bazı yerlerin arandığını bu problemin çözülmesi için kontör alması gerektiğini söyleyerek Turkcell kontörü istedi.

Telefon geldiğinde köyde olduğunu belirten Yeniköy Mahalle Muhtarı Mehmet Uzun, "Ben köyde iş yapıyordum, akşam saatlerinde 0 534 948 12 06 nolu telefondan arama aldım. Telefonu açtığımda kendisini Emniyet Müdürlüğünden başkomiser olarak tanıtan kişi benim ev, iş ve cep telefon numaralarımı söyleyerek kimlik bilgilerimi söyledi. Daha sonra benim telefonumdan yurt dışı görüşmelerin yapıldığını bundan dolayı telefonumun dinlemede olduğunu söyledi daha sonra bulunduğum yerde market olup olmadığını sorarak market olan bir yere yalnız olarak gitmemi söyledi. Yolda giderken telefonumu kapatmamamı da sıkı sıkıya tembihliyordu. Köyden Şavşat’a çıktım. Bir markete geçtiğimde benden 4 adet Turkcell 250’lik kontör almamı bu şekilde bu sıkıntıyı çözeceklerini söyledi. Kendisine "Senin başkomiser olduğunu nerden bileceğim" diye sorduğumda bana Ankara kodlu bir telefon numarası verdi. Bu numarayı aradığımda devamlı meşgul çalıyordu. Bende kontör almayacağımı söyleyince bana küfürler etmeye başlayarak. "Seninle görüşeceğiz" diye tehditler savurmaya başladı. Olaydan sonra hemen Şavşat Emniyet Amirliğine giderek durumu bildirdim." dedi. Olayı Cumhuriyet Savcılığına da bildireceğini söyleyen Uzun "Bu şekilde birçok dolandırıcılığın olduğunu vatandaşların daha uyanık davranması gerekir. Ne emniyet ne jandarma ne de savcılık bu şekilde vatandaşı arayarak kontör karşılığında işi çözeceğini söylemez. Vatandaşlarımız bu konularda daha dikkatli olsunlar. Eğer bu kurumlar alacaklarsa ya polis ya da jandarma direk vatandaşın yanına giderek resmi yazıyla alır. Bu tür şeylere itibar etmeyin." diyerek vatandaşlara uyarılarda bulundu.


Kaynak:http://www.artvinrehberim.com

Su zammını vatandaşa soruyorlar


ÖDP Artvin Merkez İlçe Başkanlığı tarafından başlatılan referandum eylemi ile Artvin Belediyesinin su ücret tarifesine yaptığı %25’lik zammı isteyip istemedikleri vatandaşa soruluyor.
changeTarget(document.getElementById("news_content"))
Dün başlatılan referandum 29 Mayıs (yarın) akşamı sona erecek. ÖDP tarafından Çok Katlı Otopark önünde sandık kurularak vatandaşların su fiyatında yapılan artışa karşı tepkisi belirlenmek isteniyor. Yoldan geçen vatandaşların suya yapılan artışa ‘evet’ veya ‘hayır’ demelerine göre pusulayı sandığa atmaları isteniyor
Otopark önünde kurulan sandık başında oylama öncesi bir açıklama yapan ÖDP Artvin Merkez İlçe Başkanı Yüksel Keleş şunları söyledi.
"6 Mayıs 2009 tarihinde 33 sayılı kararla Artvin Belediye Meclisi, suyumuza % 25 oranında zam yaparak suyun metreküpünü 2 TL’den 2,5 TL’ye çıkarmıştır.
Ülkemizdeki belediyelerin su fiyatları incelendiğinde Mersin’in 2,5 TL’lik fiyatından sonra Artvin 2 TL’lik fiyatla 2. sırada yer alırken yapılan bu zamla birlikte 1. sıraya yükselmemiz kabul edilebilir bir uygulama değildir. Doğal kaynakların, ormanların, yeşilin merkezi olan ilimizde ülkedeki en ucuzu suyu içmemiz gerekirken en pahalı suyu içmemiz belediyelere ticari bakış açısının ve yerel hizmetlerin piyasalaştırılması politikalarının bir sonucudur.
2560 Sayılı Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri hakkındaki kanunun 23. maddesine göre, belediyelerde suyun maliyetine %10 dolayında bir kâr eklenerek elde edilen fiyatla suyun tüketiciye ulaştırılması gerekmektedir. Ülke genelinde suyun ortalama maliyeti 150 kuruş civarında iken fahiş bir fiyat olan 2 TL’nin fahiş bir zamla, 2,5 TL’ye çıkarılmasıyla Artvin Belediye Başkanı ve Meclis üyeleri Artvin halkının suyunu, küresel ısınmadan önce ısıtmıştır.
Belediye yetkilileri işçilere yapılan ücret artışı nedeniyle bütçede oluşan açığın kapatılması amacıyla suya zam yapıldığı şeklinde açıklama yapmışlardır. Oysa yerel yönetimlerde sudan elde edilen gelirlerin daha sağlıklı su temin edilmesi amacıyla kullanılması, yani su geliriyle su şebekelerinin ve su kaynaklarının ıslah edilmesi, halka daha temiz ve sağlıklı suyun ulaştırılması gerekmektedir. Demek ki Artvin Belediyesi su zammını, suyun iyileştirilmesi amacıyla değil belediyeye kaynak sağlamak ve israfları kapatmak amacıyla yapmıştır.
Yaşadığımız en vahim olaylardan biri de Artvin’de yaşayan bazı insanları, yapılan haksız zamlara karşı tepkilerini ifade etmek istediklerinde Başkan Emin Özgün’ün hakaretleriyle karşılaşmalarıdır. Halkın oylarıyla seçilenlerin halkın kararlarının uygulayıcıları olmaları gerekirken bu tür çirkin tavırlara girmeleri, halkı yok saymalarını; su, çevre, ulaşım, sağlık gibi kamusal hizmetlerin ‘para kazanma alanları’ olarak görüp piyasalaştırılmasını Özgürlük ve Dayanışma Partisi olarak şiddetle kınıyoruz.
Söz, yetki, karar, iktidar Artvin halkının anlayışıyla halkımızın yapılan zamlara onay verip vermediğini tespit etmek amacıyla 3 gün süreyle Otopark önünde halk oylaması yapılacaktır. Cuma akşamı Saat 17.00’de sandık halkın önünde açılarak sonuç açıklanacaktır. Artvin halkının oylamaya gereken ilgiyi göstereceği umuduyla, oylamadan alınan sonuca göre gerekenlerin yapılacağını ilan ediyoruz.
Kamusal hizmetlerin özelleştirilmesine, belediyelerin şirket gibi yönetilmesine, kamusal alanlara ‘kâr alanları’ mantığıyla bakılmasına, halkın müşteri gibi görülmesine karşı; katılımcı, halktan yana, toplumun kendi kendini yöneteceği, kamu hizmetlerinden herkesin eşit yararlanacağı, yurttaşın pazardaki müşteri değil, eşit hakları olan insan muamelesi gördüğü, halkın karar süreçlerinde söz sahibi, uygulamada ise denetçi olduğu partimizin yerel yönetim anlayışı doğrultusunda Özgürlük ve Dayanışma Partisi Artvin Merkez İlçe Örgütü olarak yanlış kararların her zaman karşısında olduğumuz ve halkla birlikte Artvin Belediyesinin uygulamalarının takipçisi olacağımızı bugün burada bir kez daha ilan ediyoruz."dedi.
Yapılan basın açıklamasından sonra masanın üzerine konan sandık açılarak içinin boş olduğu basın mensuplarına gösterildi. ÖDP sözcüsü Keleş, daha sonra eline ‘EVET’ ve ‘HAYIR’ yazı pusulaları alarak vatandaşlara gösterdi. Sandık kapatılarak kilitlenmesinin ardından anahtar bir gazeteciye teslim edildi. Referandum açıklamasında ÖDP Artvin İl Başkanı Selma Güven ve partililerde hazır bulundu.
Yoldan geçen vatandaşlar bilgilendirilerek suya yapılan artış hakkındaki görüşlerini sandığa yansıtması istendi. Sandık yarın akşam yine basın mensupları huzurunda açılacak ve sandıktan çıkan ‘evet’ ve ‘hayır’lar sayılacak. Referandum sonucu Artvin Belediyesine bildirilecek.

Şöforler "Bizede de Yükleme İzni verilsin"


Hopa’da Taşıyıcılar Kooperatifi’ne bağlı kamyon şoförleri, Hopa girişinde yolu kapattı. Taş taşıyan Arhavi kamyonlarına giriş izni vermedi.
changeTarget(document.getElementById("news_content"))
Arhavi Kavak Köyü taş ocaklarından Hopa ilçesine deniz dolgu çalışmaları için taş taşıyan Hopa ve Arhavi kamyon şoförleri arasında gergin olaylar yaşandı.
Arhavi Taşıyıcılar Kooperatifi’nin Hopalı kamyonlara yükleme izni vermemesi üzerine Hopa Taşıyıcılar Kooperatifi’ne bağlı kamyon şoförleri de Hopa girişinde Viyadük altında yolu kapatarak yaklaşık 45 dakika eylem yaparak Arhavi’nin kamyonlarına giriş izni vermedi.
Bu konuda bir açıklama yapan Hopa Taşıyıcılar Kooperatifi 2. başkanı Atilla Karaibrahimoğlu kamyon şoförlerinin Arhavi’den taş çekmek istediklerini Arhavi Kooperatifi’nin izin vermemesinden bu sıkıntının yaşandığını ifade ederek şunları söyledi.
" Hopa Taşıyıcılar Kooperatifi bünyesinde 12 tane kamyonlarımız var. Bizde Arhavi Kavak taş ocaklarından Hopa ilçesi deniz dolgu alanına taş taşımak istiyoruz. Arhavi Kooperatifi bizim araçlara yük imkânını tanımadı. Onların araçları Hopa’ya taş taşıyorlar. Onlar 30 araçla Hopa’ya nasıl yük taşıyorlarsa bizde 12 tane kamyonumuz var. Bizde yük istiyoruz. Ve de hakkımızı istiyoruz" dedi.
Hopalı kamyon şoförleri yolu kapatmaları ardından Arhavi Kavak Köyü taş ocakları işletme sorumlusu Hüsnü Hatınoğlu gelerek Hopalı şoförlerle görüştü. CHP Hopa İlçe Başkanı Fehmi Ustabaş görüşmelerde bulunarak Hopa Taşıyıcılar Kooperatif 2. başkanı Atilla Karaibrahimoğlu isteklerini söyledi. Hüsnü Hatınoğlu, Hopalı kamyon araçlarına da yükleme izninin verileceğini belirterek şimdilik geçici bir anlaşma sağlanıp en ince detayını iki taraf arasında yarın(bugün)yapılacak görüşme sonunda kesinlik kazanacağını söylediler. Bugün(dün) için 12 araçta yüklemenin yapacaklarını söyleyerek geçici anlaşma sağlanmış oldu. Bu anlaşmadan sonra yol açıldı ve beklemekte olan Arhavi Taşıyıcılar Kooperatife bağlı taş yüklü kamyonlara giriş izni verildi.
Kaynak:http://www.artvinrehberim.com

Hopa’da çayda sıkıntı yok


Üretici çay satımında memnun, alıcı da memnun. 10 günde 3 bin ton yaş çay alımı gerçekleştirildi.
changeTarget(document.getElementById("news_content"))
Yaş çay kampanyası başlamasının ardından Hopa ilçesinde yaş çay alımında ve satımında hiçbir sıkıntının yaşanmaması hep üreticiyi memnun ediyor hem de alıcıyı memnun ediyor.
Hopa ilçesinde 15 Mayıs’ta kampanya başlamasının ardından bugüne kadar 3 bin ton yaş çay alımı gerçekleştirildi. Yetkililer kampanya başladığı günden itibaren üreticileri çay bahçesine soktuklarını, geçmiş yıllara göre çok daha iyi konumda çay alımı gerçekleştirdiklerini tam kapasite ile çay alınıp işlenildiğini, fabrikada 3 vardiya sistemi ile çalışıldığını vurguladılar. Ayrıca 46 Çay-Kur çay fabrikalar içinde Hopa olarak bugüne kadar en çok mubaya(çay alımı) gerçekleştirdiklerini ifade ettiler.
Çay üreticilerden dönüm başına günlük 10 kilo kontenjanlı olarak çay alımı yapmalarına rağmen üreticinin çay satmada sıkıntı yaşanmaması için çay bahçesine zamanında girmesiyle sorunların giderildiği vurgulandı. Yetkililer, bu zamana kadar her şeyin normal gittiğini, amaçlarının kampanya sonuna kadar hiçbir sıkıntı yaşanmadan üreticinin elinde olan bütün çayları zamanında almak istediklerini belirterek, üreticilerin de çayı, bahçede kartlaşmadan zamanında toplamaları gerektiğini söylediler.
Kaynak:http://www.artvinrehberim.com

Kriz Varsa Çarede var



Kriz Varsa Çarede var
TOBB önderliğinde başlatılan ”KRİZ VARSA ÇARE DE VAR” kampanyası Artvin’de de başlatıldı.
changeTarget(document.getElementById("news_content"))
Dün başlatılan kampanyaya Artvin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Kurtul Özel, Vali Yardımcısı Osman Altun, Artvin Belediye Başkan Yardımcısı Erdinç Eldemir, Artvin Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Bahattin Demiröz, Oda’nın yönetim kurulu üyeleri, Esnaf Odaları Birlik Başkan Yardımcısı Hakkı Seyhan katıldılar. Çarşı esnafını gezerek hal hatır sorup alışveriş yaptılar. Artvin Cumhuriyet, İnönü, Halkevi caddelerinde bulunan çeşitli marketlere, bakkallara, büfelere ve konfeksiyonculara gidip alışveriş yaparak esnafa moral verdiler. Önümüzdeki haftalarda da kampanya;
"EVE KAPANMA PAZARA ÇIK" vatandaşa çağrı.)
"GÜCÜNE İNAN"( işverene çağrı)
"KİMSE İŞİNİ KAYBETMESİN" (İşçiye çağrı)
"GÜVEN VE İSTİKRAR (Hükümete çağrı.) şeklinde devam edecek.
Bu kampanya, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği önderliğinde Türkiye’nin en büyük işveren ve işçi örgütleri olan HAK-İŞ, TÜRK-İŞ, TESK, TİSK, KAMU-SEN, TİM, TÜSİAD VE MÜSİAD bir araya gelerek, ‘Kriz varsa çare de var." seferberliği başlattılar.
‘Kriz varsa çare de var.’sloganıyla başlatılan kampanya ile Türkiye’de iç pazarı canlandırmaya yönelik, tüketici ile sanayiciyi buluşturan, ülkemiz ekonomisini hep birlikte kalkındırmayı amaçlayan önemli bir sosyal proje olduğuna vurgu yapılıyor.
Kampanya TOBB’un önderliğinde başlatıldı. TOBB tarafından tüm Oda’lara gönderilen açıklamada ise şöyle denildi. Küresel krizin bütün dünya ile birlikte Türkiye’yi derinden etkilediği belirtilerek "İşsizlik hızla artıyor. Özellikle gençlerimiz arasındaki ve şehirlerdeki işsizlik kaygı verici boyutlara ulaştı. Ancak bugün bizler bir noktaya dikkat çekmek için buradayız. Kriz varsa, çaresi olduğuna da inanıyoruz. Ümitsizliğe, karamsarlığa, çaresizliğe kapılmanın gereği olmadığını düşünüyoruz. Bu farkındalığı yaymak için bir kampanya başlatıyoruz. Türkiye’nin yüzü gülsün diye geniş bir mutabakat zemini oluşturmaya çalışıyoruz. Bu girişim ile biz tulumbaya ilk suyu döküyoruz. Herkesi de bize katılmaya davet ediyoruz." denildi. http://www.artvinrehberim.com